Yazan: Muhammed Çavdar, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi
İSAR Araştırma Merkezi’nin düzenlediği İhtisas Konuşmaları serisi kapsamında Dr. Basil Mustafa’nın “Değer Temelli Liderlik: Hz. Peygamber’in Örnekliği” başlıklı konuşması gerçekleştirildi. Konuşmada değer temelli liderlik açısından Hz. Peygamber’in hayatından örnekler verildi ve bu örnekler temelinde Hz. Peygamber’in bu konuda da rol model alınması gerektiği vurgulandı.
Dr. Mustafa konuşmasının başında hadislerin ve rivayetlerin değerlendirilmesinde arka plan bilgisinin gerekliliğinden bahsetti. Rivayetlerden doğru mesajı alabilmek ve rivayetlerin günümüze hitap edebilmesi için hadisin siyer içindeki konumunun iyi kavranması gerektiğini belirtti.
İlk vurguladığı noktada Dr. Mustafa, doğru ahlaki muhakemenin doğru yer ve zamanda aktarılmasının liderliğin önemli özelliklerinden olduğunu söyledi. Örnek olarak ise Hz. Peygamber’in Hılfu’l-Fudûl’u övdüğü hadisi aktardı. Hz. Peygamber bu sözü ile inanmayan kimseler topluluğunun da değerler etrafında birleştiğini göstermişti. Aynı şekilde Hz. Peygamber’in Bedir Savaşı sonrası alınan esirlere yaptığı konuşmada esirlerin bırakılması için Mutim b. Adiyy’in isteği olsaydı onları gözünü dahi kırpmaksızın bırakacağını söylemesi, savaşı kazanmış bir komutanın fetih konuşmasında velev ki düşmanı olsun o kimseye olan sadakatini, önceden yaptığı iyiliği unutmadığını göstermesi bakımından önemlidir. Lider, değerlerinde tutarlı olmalı ve gerektiği yerde uygun bir zamanlama ile bunu vurgulamaktan çekinmemelidir.
İkinci olarak ise günümüz liderlik eğitimlerinde de sıkça rastlanan eleştirel muhakeme yaklaşımının Hz. Peygamber’in hayatında mühim bir yeri olduğunu belirtti. Örnek olarak verdiği Muaz b. Cebel’in Yemen’e vali olarak gönderilmesi hadisinde Dr. Mustafa, Hz. Peygamber’in Muaz’a direktif ve didaktik bir yolla ne yapması gerektiğini anlatmak yerine ona ne yapması gerektiğini yine kendisine soru – cevap yöntemi ile buldurmasını günümüz liderliğinde de örnek alınması gereken özelliklerden biri olarak zikretti. Liderin takım arkadaşları ile olan iletişiminde direktifler vermek yerine onların doğru iş ve davranışı kendilerinin bulmasını sağlaması, hem üstenci bir dil kullanmaksızın takım arkadaşının öğrenmesini sağlamakta hem de onlara moral ve motivasyon sağlamaktadır. Günümüz liderlik teorilerinden dönüştürücü liderlik teorisinde bu yöntem, zihinsel teşvik olarak ifade edilmektedir.
İlham verici motivasyonun ekip arkadaşları üzerindeki olumlu etkisine değinen Dr. Mustafa, bunun nebevi bir uygulama olduğunu ancak çoğunlukla bu rivayetlerin sadece geleceğe dair haber vermek şeklinde okunduğunu söyledi. Aslında Hz. Peygamber’in o Adiyy b. Hâtim’e “Allah bu davayı tamamlayacak. Öyle ki Hire’den yola çıkan bir kadın Beytullah’ı tavaf edecek. Sonra Kisrâ’nın sarayları fethedilecek.” buyurmasının onun için sadece gaybi bir haberden ibaret olmadığını vurguladı. Sahabeye azim ve gayret motivasyonu sağlayan etkenlerden birisi de umut vermekti. O halde liderin takım arkadaşlarına üzerinde çalıştıkları işin önemini ve olası sonuçlarını anlatması yani onlara ilham verici motivasyonda bulunması takımın gayretini arttırma noktasında büyük önem taşımaktadır.
Liderin takımının başarısını artıracak bir diğer özelliği ise çalışan, gayret gösteren ve başarılı olan takım üyesini taltif etmesi ve onun başarısını desteklemesidir. Bunun takım önünde yapılması diğer üyelere motivasyon kaynağı olacaktır ve herkes bu övgüyü elde etmek için gayet edecektir. Bunu siyerdeki en bariz örneği savaş için hendek kazımında yaşına rağmen gösterdiği gayret karşısında Hz. Peygamber’in bütün ensar ve muhacirin arasında Selman-ı Fârisî’yi taltif edip “Selman bendendir, ehl-i beytimdendir.” buyurmasıdır. Bu, onların hem Selman’a olan bakışını değiştirmiş hem de Hz. Peygamber’in bu iltifatına ve bunun ifade ettiği manaya dahil olabilme gayretlerini artırmıştır.
Takım lideri bireysel olarak üyelerle bağlantı kurmasının yanında üyelerin birbiri ile olan iletişimini sağlama yolunda da gayret göstermeli; onların birlikte çalışma, yardımlaşma ve dayanışmasını artırmalıdır. Dr. Mustafa bu durumun siyerde Selman-ı Farisi’nin azat edilmesinde sahabenin organizasyonunda görülebileceğini belirtti. Takım arkadaşlarının birbiri ile ilişkisinin kuvveti daha verimli ve güvene dayalı bir çalışma ortamının sağlanmasında önemlidir.
Dr. Mustafa konuşmasını sonlandırmadan önce her insan gibi liderin kendi yeteneklerini artırmanın yanında takım arkadaşları ve çevresi ile ilişkilerini daha da güzel kılacak manevi yönüne de odaklanması gerektiğini vurguladı. Öğrenim sürecinin en etkili yollarından birinin model alarak öğrenme olduğunu belirten Dr. Mustafa, liderlik hususunda da en güzel örneğin Hz. Peygamber olduğunu aktardı. Bu sebeple modern işletme bilimi ile İslam’ın öngördüğü ve Hz. Peygamber üzerinde hayat bulan liderlik modelinin harmanlanması gerektiğini vurguladı. Ancak bu sahada Batı literatürünün baskın olmasının liderlik ve yönetim alanında Hz. Peygamber’in örnekliğinin gerektiği gibi anlatılamaması, duyurulamaması ve rol model olarak sunulamaması gibi sorunları doğurduğunu belirtti.